top of page

Zamanı Organize Etmek

Güncelleme tarihi: 3 Eki 2021



Zaman deyince farklı zaman kavramları ortaya çıkıyor;

  • Bir bizim dışımızda akıp giden zaman (Alet olarak saat ⏰, bu zaman türünü anlamak için kullandığımız bir araç).

  • Takvim ve saati değil de yaşantı ve anılarımızı kerteriz aldığımız, gün içerisinde plan yapabildiğimiz zaman.

  • Hatta bir de vücudumuza göre zaman. Genelde akşam 9- 10 civarı uykunun gelmesi, belli saatlerde daha dinç olmak gibi.

Bunların içinde müdahale edebileceğimiz tek zaman şekli, gün içerisinde saat saat plan yapabileceğimiz zaman dilimleri. Bu konuyla ilgili, yazılım geliştirici ve yazar olan JakeKnapp ve JohnZeratsky’nin beraber yazdığı, kendi deneyimleri ve planlamalarını aktardıkları, Zaman Yaratmak (Önemli Olana Odaklanma Sanatı) isimli kitap da bir bakış açısı sunuyor. Mucizevi öneriler yok ve sıklıkla öznel deneyimlerini aktardıkları için bazen ilgi çekici olmayan noktalar da olabilir. Önemli olan konuya bir çerçeve çizmesi, sorunları tespit etmesi ve denemeye oldukça uygun öneriler sunması.


Gün içinde zamanı verimli değerlendirememek; yapacak şey bulamamak, yapılacak görevi verimli bir şekilde yapamamak, dikkatin görevden kopması, ilgisiz şeylerle çok meşgul olmak her gün yaşadığımız sorun. Ben sürekli yaşıyorum. Herkes de yaşıyordur herhalde. Anladığım şekliyle kitapta üzerinde durulan durum şu; beynimiz sürekli meşgul olmak istediği için önümüzdeki iş herneyse ona tepki verip harekete geçmeye müsait olduğumuz. Bu durumun aslında olması gereken olmadığı, dikkat dağınıklığı olduğu; bunu da sanki normalmiş gibi algıladığımız (Başka bir iş yapıyorken telefonla oynamaya başlamamız, tv açıksa ona kaymamız gibi). Ve bu normalmiş gibi algıladığımız duruma, telefonlarımız, dizüstü bilgisayarlarımız, televizyonlarımız, oyunlar, sosyal medya iletileri ve videolar ile meşgul olarak tepki verdiğimizi söylüyor. Yalan mı? Teknoloji burada kalabalık yaratıyor. Buradan irade ile kurtulamayacağımızı, seçimler yapmamız ve engellemeler koymamız gerektiğini vurguluyor.


Gündelik işlerimiz arasında bir önceliklendirme yapmak için bir odak noktası seçmeyi öneriyorlar. Tek bir, öncelikli hedef. Aciliyeti ve tatmin ediciliğine göre tek bir önemli görev seçip ona öncelik vermeli; günü tasarlamak için de saat saat yazmalı, takvimlendirmeliyiz.


Ben bunu kısmen uyguluyorum. Cep telefonunun takvimi en çok kullandığım şey. Dikkat çekmesini, özellikle unutulmamasını istediğim işlerde de alarm ekliyorum. Çok basit hatta keyifli. Zamanla da daha çok kullanır hale geldim.


Daha sonra kitapta, lazer modu dediği aşamada da yaptığımız göreve dağılmadan sadık kalabilmekle ilgili taktikler veriyor. Dikkat dağıtıcı unsurları göz önünden kaldırmak, telefondaki uygulamalara sınırlamalar koymak, telefonun ana ekranını boş bırakmak gibi tavsiyeler var. Hemen uyguladım. Sosyal medya uygulamalarına süre sınırlamaları koydum. Bunu yapınca ne kadar gereksiz derecede uygulamalara takıldığımı da farkettim. Ayrıca, evin düzenini televizyonu merkeze alacak şekilde yapmamak; televizyonu evin köşesine koymak gibi öneriler var. Ben yıllardır zaten televizyon izlemediğim için gerek görmedim ama çok mantıklı geldi. Tabi bu lazer modunda (modun ismi biraz ilginç tabii) devam edebilmek için de enerjiye ihtiyacımız oluyor. Enerjiyi korumak için de kısa ama her gün olmak suretiyle egzersiz, gerçekçi yiyecekler tüketmek, iyi uyku, bazen kısa uykular, meditasyon vs. Özellikle hareket etmek ve yürüyüşün önemine dikkat çekmesi hoşuma gitti. Gün içinde enerjimizin yerinde olduğu zamanı tespit etmek ve özellikle önemli görevleri o dilimlere yerleştirmek de var (Tabii kendi üslubumla anlatıyorum).


Son aşama olarak da birkaç basit not ile bugünkü konu hakkında ‘düşüncelerinizi yansıtacaksınız’ diyor. Kitapta ayrıca birkaç cümle de hoşuma gitti: “Daha fazla şey yapmak, önemli olan şeyler için zaman yaratmanıza yardımcı olmaz; bu sizi sadece daha da yorgun ve meşgul yapar… Her gün içine daha fazla şey sıkıştırırsam, hatırlayacak daha fazla şeyim olacağını düşündüm ama işe yaramadı… Küçük işlere o kadar odaklanmıştım ki günler eskisinden de daha hızlı bir biçimde geçmeye başladı”.


Ne diyim şakayla beraber bazen de en bilimsel yöntem maymun yöntemi yani “denemek”. Hep aynı şeyi denemeseniz iyi olur tabii. Zaten bilimsel yöntem ile maymun yöntemi arasındaki bir fark da denemelerin not ediliyor olması.


Kaynak


JakeKnapp&JohnZeratsky, Zaman Yaratmak ( Önemli Olana Odaklanma Sanatı), çev. Ali Atav (Ankara: Buzdağı Yayınevi, 2020)

55 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Zekâ (1)

bottom of page